Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:TÜBA ve TÜBİTAK’ın kıymetli mensupları, değerli bilim insanları, misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı külliyemize milletin evine hoş geldiniz. Tören vesilesi ile sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bilim erbaplarımıza başarılar diliyorum. Her birine sevgilerimi iletiyorum. Bu ödüller ile 57 bilim insanına ödüllerini tevdi ediyoruz.
7 ESER ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
Toplam 7 eser ödüle layık görüldü. 20 farklı üniversitede 25 genç insanımıza bu ödüllerini takdim ediyoruz. 2021’den bu yana TÜBA ödülü kazanan genç bilim insanı sayımız 669’a yükselecek.
AFP analizi: Erdoğan en parlak dönemini yaşıyor
GEÇ KALMIŞ BİR KONUMDAYIZ
Tıp ilminin önde gelen isimlerinden Buharalı bilim ve düşünce insanı İbn-i Sina 1000 yıl önce, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder” demişti. Gerek kişisel hayatımıza, gerekse toplumlara baktığımızda teşviğin ve yapılan cesaretlendirmenin ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Çığır açan birçok fikir vaktinde destek bulmadığında tarihin tozlu raflarına terk edilmiştir. Türkiye’de bilim ve teknoloji uzun yıllar idealist bir avuç insanın kendi imkanlarıyla uğraştığı bir alan olarak görüldü. Bilimsel birikim açısından dünyada istisnai bir noktada olsak da bunun kurumsallaşması açısından geç kalmış bir konumdayız. Örneğin Avrupa’da bilim akademilerinin önemli bir kısmı 7. yüzyılda kurulmuştur. 18. yüzyıla kadar Avrupa uygarlığını etkileyen ve besleyen Doğu medeniyeti, Türk İslam dünyasında yetişen bilim adamları olmuştur. Fakat sürecin devam ettirilememesi gerilemeyi beraberinde getirdi. Tabii ülkemiz içinden yapılan sabotajları da buna eklememiz gerekiyor.Bu zihniyet bizim dönemimizde de karşımıza çıkmıştır. Türkiye’nin ilk elektrikli otomobil markası Togg için fabrikası yok dediler. KAAN’ı kalorifer peteğine benzettiler.Türk astronot ve bilim misyonu turist gezi diyerek küçümsediler. İHA ve SİHA’ların her başarısında sinir nöbeti geçirdiler.
Son dakika… Kar yağışı şiddetlendi! Okullar tatil edildi, araçlar yolda kaldı
SÜPER İLETKEN ÇİP ÜRETİM EVİ
Aynı bağnazlığa Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarının açılışında tanıklık ettik. Oysa ki kuantum bilgisayarlar yalnızca 15 ülkede bulunuyor. Biz bu teknolojide attığımız bu adımla Türkiye’yi küresel rekabette çok sağlam bir konuma taşımayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde kuracağımız süper iletken çip üretim eviyle çok daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlara giden yolu da aşacağız.Bakıyorsunuz bunu bile eleştirenler çıkabiliyor. İlk etapta zihinlere vurulan prangaları kırmaya çalıştık. Bizden bir şey olmaz algısının yerine başarabiliriz özgüvenini yerleştirmeye çalıştık.
Netanyahu’dan Suriye’deki işgalin 2025 sonuna kadar sürdürülmesi emri!
TÜRKİYE 2. EL FİKİRLERİN ÜRETİLDİĞİ BİR ÜLKE DEĞİL
Türkiye kimsenin müstemlekesi olmadığı gibi ikinci el fikirlerin üretildiği bir ülke de değil. Özgür olmak için özgün olmak. orijinal projeler geliştirmek zorundayız. Başkalarına muhtaç ülke olmaktan çıkıp kendi imkanlarımızı harekete geçirmek istiyoruz. 22 yılda bunun alt yapısını güçlü şekilde oluşturduk. Altyapı eksiklerini gidermek için çalıştık. Üniversite sayısını 76’dan 208’e yükselttik. Sadece belli şehirlerde değil tüm bölgelerimizde güçlü dinamik araştırma geliştirme ve girişimcilik ekosistemi inşa ettik. Sıfır olan tasarım merkezini 331. Teknopark sayısı 2’de 1042e yükseldi. Her ilde 130 dene yap teknoloji atölyesi kurduk. İlk ve orta öğrenim müfredatlarına bilgi teknolojileri dersleri koyduk.15 bin 951 projemiz devam ediyor. Toplam 128 milyar dolar tutarında projelere destek sağladık. Bilim insanlarına 35 milyar dolarlık destek sağladık. 9.’u düzenlenen teknofeste 50 kategoride 790 binden fazla takım başvurdu.
TÜRKİYE, TÜRKİYE’DEN BÜYÜKTÜR
Suriye başta olmak üzere son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise hatırlatıyor ki, Türkiye Türkiye’den daha büyüktür. Millet olarak ufkumuzu 782 bin km kare ile sınırlandıramayız. Türk milleti mukadderatından kaçamaz saklanamaz. Tarihin millet olarak bize yüklediği misyonu görmek ve buna göre hareket etmek mecburiyetindeyiz. Burunların dibini görmekten aciz olanlar bunu anlamayabilir. Türkiye’nin Libya’da Somali’de ne işi var diyenler bu misyonu idrak edemeyebilir. Türkiye’nin nasıl değişim geçirdiğini bilmeyenler olayların seyrini anlamakta zorlanabilir. Kendilerini safsatalar ile baş başa bırakıyoruz. Milleti ile duygudaşlığını bırakanlara ne anlatsak faydasız. Biz onlarla vakit kaybetmeyeceğiz, hedeflerimize odaklanacağız. Bu kutlu yolculukta sizlerin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğinize inanıyorum. Gençlerimizi teşvik edip destekleyerek 2053 ve 2071 vizyonumuzun mimarları sizler olacaksınız. Rabbim hepinizin yar ve yardımcısı olsun.