Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında önce iki ülke arasında düzenlenen 5. Turizm Karma Komisyon Toplantısı’na katıldı.
Ersoy, toplantı kapsamında Yunanistan Turizm Bakanı Olga Kefaloyanni ile bir araya geldi.
Kefaloyanni ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ersoy, turizmin, ziyaretler aracılığıyla insanların birbirinin kültürünü, gündelik hayatını, gastronomisini ve tarihini deneyimlemesine olanak verdiğine işaret etti.
Esad’ın son günlerinin detayları: Yanına sadece iki kişiyi almış
Ersoy, “Kültür ve turizm, ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesini ve milletlerin birbirlerini anlamasını kolaylaştıran, onları yakınlaştıran en etkili yumuşak güç araçlarındandır.” dedi.
Yunanistan ile Türkiye arasındaki işbirliğinin son yıllarda büyük ivme kazandığını ifade eden Ersoy, “İşbirliği mekanizmalarının etkin bir şekilde işlemesi sayesinde iki ülke arasındaki turist trafiğinde kayda değer artışlar yaşanmıştır.” diye konuştu.
Kefaloyanni de iki ülkenin, turizm alanında işbirliğini artırmaya yönelik niyetini net bir şekilde ortaya koyduğuna dikkati çekerek, turizmin halkları yakınlaştıran bir köprü olduğunu dile getirdi.
7.5’lik depremin şiddeti 9’du! Öncü olabilir mi? ‘Daha büyüğü olursa şaşırtıcı olmaz’
YUNANİSTAN, TÜRKİYE’YE AİT SİKKELERİ İADE ETTİ
Ardından Bakan Ersoy, Atina Nümizmatik Müzesi’ne geçerek burada Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ile bir araya geldi.
Burada Yunanistan’ın Kipi Sınır Kapısı’nda Yunan makamlarınca şüphe üzerine yapılan bir aramada bulunan ve Türkiye’ye ait olduğu tespit edilen M.Ö. 7’nci yüzyıldan M.Ö. 5’inci yüzyıla kadar süren tarih aralığında basılmış 1055 sikkenin teslimi için tören düzenlendi.
Ersoy, buradaki konuşmasında, “Bu gümüş sikke grubu, tarihte ilk madeni parayı basan Anadolu uygarlığı Lidyalılara ait olan; ayrıca Tarsus, Side, Aspendos ve Soli-Pompeiopolis gibi şehirlerde basılan örnekleri içeriyor ve şimdi bu güzel işbirliği sayesinde ait oldukları topraklara dönüyorlar.” dedi.
Bakan Ersoy, Türkiye ve Yunanistan’ın 2013’te “Kültür Varlığının Yasadışı İthali ve İhracının, Transitinin ve Mülkiyet Transferinin Yasaklanması ve Önlenmesine İlişkin” ikili anlaşma imzaladığını hatırlatarak, “Bugün iadesi gerçekleştirilen sikkeler vesilesiyle bu işbirliğinin sonuç verdiğini görmek çok değerlidir ve ülkelerimiz adına ciddi bir kazanımdır. Bunu korumak ve güçlendirmek adına Yunanistan ile daha yakın işbirliği mekanizmaları ve kurumlar arası iletişim kanalları oluşturmak için çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Yunanistan’ın Türkiye’ye teslim ettiği 1055 sikkenin, uzmanlar tarafından yapılan inceleme sonucu Anadolu kökenli olduğunun belirlendiğini dile getiren Ersoy, bu bilgiler ışığında Türkiye’nin iade talebinde bulunduğunu belirtti.
Ersoy, UNESCO Sözleşmesi hükümleri ve iki ülke arasındaki ikili anlaşma çerçevesinde yürütülen adli sürecin tamamlanmasıyla sikkelerin Türkiye’ye iade edilmesine karar verildiğini anlattı.
Yunanistan’dan Türkiye’ye ilk defa bir eser iadesi gerçekleştiğine dikkati çeken Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkelerimizin tarih ve medeniyet zenginliğini korunmak adına ortaya koyduğumuz bu güçlü işbirliğiyle çok önemli bir eşiği geçtiğimizi düşünüyorum. Zira, nice medeniyetin köken ve geçiş coğrafyası olan ülkelerimiz, insanlığın binlerce yıllık hafızasını topraklarında muhafaza ediyor ve bizler varisi olduğumuz bu mirası korumak için kültür varlığı kaçakçılığı gibi çok ciddi bir tehditle sürekli mücadele ediyoruz. Tehdit ortak olunca onun üstesinden gelmek için tarafların da ortak bir duruş sergilemesi, bundan ödün vermeden güçlü bir işbirliği halinde olması gerekiyor. Türkiye ve Yunanistan olarak bu farkındalığa sahip olduğumuzu; gerekli adımları atacak irade ve kararlılığı taşıdığımızı bugünburada bir kez daha herkese göstermiş oluyoruz. Bu titiz ve suçla mücadeleye odaklı örnek yaklaşımı bütün pazar ve geçiş ülkelerinden görmek en büyük temennimizdir.”
Ersoy, kültürel mirasın korunmasının bütün ülkeler için öncelikli bir amaç olması ve bu amaç doğrultusunda sonuç odaklı uluslararası koordinasyon ve işbirliği tesis edilmesi gerektiğini belirtti.
ELGİN MERMERLERİNİN YUNANİSTAN’A İADESİ
“Boğazköy Sfenksi’nin Almanya’dan iadesinde” Yunanistan’ın Türkiye’ye destek verdiğini söyleyen Ersoy, “Türkiye olarak biz de aynı hassasiyet ve adalet anlayışıyla Parthenon (Elgin) Mermerleri konusunda Yunanistan’a destek vermeye devam ediyoruz. Bu muazzam eserler, kendisini var eden kültürün asli sahibi olan insanlara, Yunan halkına teslim edilmeli, ait olduğu topraklara dönmelidir. Bir araya gelmiş haliyle Parthenon Mermerleri’ni Yunanistan’da birlikte ziyaret edeceğimiz günlerin en kısa sürede gelmesini içtenlikle temenni ediyorum.” ifadesini kullandı.
Mendoni de Yunanistan’ın da tarihi eser kaçakçılığının mağduru ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Tüm tarihi eserlerin ait oldukları topraklara geri dönmesi gerektiğini vurgulayan Mendoni, “Dolayısıyla, tarihi eserleri ait oldukları ülkeye teslim etmemiz nedeniyle bugün çok büyük bir sevinç yaşıyoruz.” dedi.
Mendoni, İngiltere’de bulunan, Yunanistan’a ait Elgin Mermerlerinin Yunanistan’a iadesi için Türkiye’nin verdiği destek için teşekkür etti. Bakan Mendoni, Türkiye ve Yunanistan’ın tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede işbirliğini de sürdüreceğini ifade etti.
Törenin ardından Mendoni, Türkiye’ye ait olduğu belirlenen Lidya medeniyetine ait 1055 sikkeyi Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim etti.
BAKAN ERSOY, SOSYAL MEDYA HESABINDAN DA PAYLAŞIM YAPTI
Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Anadolu’nun tarihine ışık tutan 1055 gümüş sikkeyi ait oldukları topraklara kavuşturmanın gururunu yaşıyoruz. Yunanistan’da teslim aldığımız bu eşsiz kültürel mirasımızı bugün vatanımıza getirdik. Bakanlığımızın yoğun çalışmaları ve Yunanistan ile yapılan iş birliği sayesinde tarihin bu kıymetli parçalarını ülkemize geri kazandırdık. Bu sürecin başarıyla tamamlanmasında gösterdikleri iş birliği için Yunanistan Kültür ve Spor Bakanı Sayın Lina Mendoni’ye ve Atina Nümismatik Müzesi yetkililerine şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, emeği geçen başta Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüz olmak üzere tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kültürel miras, insanlığın ortak değeridir. Bu değerlerin korunması ve ait oldukları topraklara dönmesi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.