Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Erzurum 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
AK Parti Erzurum Teşkilatı ile eş zamanlı olarak il kongrelerini gerçekleştiren Afyonkarahisar, Batman, Bartın, Bayburt, Çankırı ve Edirne’deki teşkilat mensuplarını da selamlayan Erdoğan, konuşmasının başında pazartesi günü Isparta’da kaza yapan helikopterde şehit olan Astsubay Çavuş Taha Nergiz’e Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm Erzurumlulara başsağlığı diledi. Erzurum’un Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 yılı turizm başkenti olarak seçildiğini belirten Erdoğan, tarihi, tabiatı, kültürü ve mutfağıyla Erzurum’un tüm dünyaya tanıtılacağını bildirdi. Erzurum’a 20 bin kişilik stadyum yapılması konusunda hazırlıkların da tamamlandığını ifade eden Erdoğan, yakın zamanda inşaatının başlayacağını kaydetti. Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
KRİTİK HADİSELER VUKU BULUYOR: Dünyamız ve bölgemiz, son dönemde gerçekten sancılı günler yaşıyor. Küresel sistem, son 70-80 yılın en ciddi krizleriyle karşı karşıya. Koronavirüs salgını, ekonomiden, ticarete güvenlikten sosyal hayata her alanda yeni sıkıntıları ortaya çıkardı. Bilhassa Türkiye’nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor. Rusya-Ukrayna savaşı önümüzdeki Şubat’ta 4’üncü yılına girecek. İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamları başlayalı 440 gün oldu. Ateşkese rağmen İsrail, Lübnan’ı taciz etmeye devam ediyor.
TÜRKİYE İSTİKRAR ADASI: Elbette tüm bu olaylardan, savaşlardan krizlerden ülkemiz de etkileniyor. Komşunun evi yanarsa ya alevi ya dumanı mutlaka size ulaşır. Bütün bunlara rağmen Türkiye, bu kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor. Bölgenin kilit ülkesi, kimliğiyle öne çıkıyor. Etrafımızdaki yangının ülkemize sıçramasına asla müsaade etmedik. Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu süreçleri hamdolsun başarıyla yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz.
BAAS REJİMİ TARİHE KARIŞTI: Geçtiğimiz günlerde komşumuz Suriye’de kelimenin tam anlamıyla bir halk devrimi gerçekleşti. 61 yıllık zulmün, baskının, katliamın ve karanlığın ardından Baas rejimi artık tamamen tarihe karıştı. Ülkesinde 1 milyon masumun ölümüne sebep olan Esed, kuyruğunu kıstırıp, bir gecede Şam’dan kaçmak zorunda kaldı. Suriye halkı 13 yıl süren çetin mücadele neticesinde kendileriyle birlikte bizleri de gururlandıran muhteşem bir zafere imza attı.
KOMPLO TEORİLERİ ÜRETİYORLAR: Suriyeli kardeşlerimizin zaferini gölgelemek, bu önemli başarıya çamur atmak adına akla ziyan komplo teorileri üretiyorlar. Neymiş? ‘Suriye halkının arkasında emperyalist mahfiller’ varmış. Neymiş? ‘Baas rejiminin yıkılması, Türkiye’nin çıkarlarına zarar verirmiş.’ Daha bunun gibi akla, mantığa, dış politikanın temel öğretilerine aykırı bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayarak, siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Burunların ucunu görmeyecek kadar cehalet çukuruna batmışlar fakat Suriye’deki güya ‘büyük oyunu’ hemen çözüveriyorlar.
BAAS DÜŞÜNCE CHP’NİN HAYALLERİ DE Mİ SUYA DÜŞTÜ: Yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin karanlık ve çirkin yüzü, hapishane denilen ölüm kamplarında şimdi tek tek ortaya çıkıyor. Ama bunlara rağmen ne CHP’nin eski genel başkanı ne de Sayın Özel, Suriye krizi ve sığınmacılar meselesinde bir öz eleştiri yapmadılar. Haklarına girdikleri insanlardan helallik dilemiyorlar. Son ana kadar neden Esed denilen zalimin reklamını yaptıklarını, neden Esed’den medet umduklarını millete izah edemiyorlar. Suriyeli kardeşlerimizin Türk bayraklarıyla zaferlerini kutlamasından niçin rahatsız olduklarını söylemiyorlar. CHP yönetiminin Baas diktatörlüğünü bu kadar sempati beslemesinin sebebini açıkçası milletimiz gibi biz de merak ediyoruz. Ne oldu? Baas düşünce CHP’nin hayalleri de mi suya düştü? Baas kaybedince otomatik olarak CHP’de mi kaybetmiş oldu. Rahatsızlıkları nedir? Bunu açıklığa ve açığa kavuşturmalıdırlar.
‘Her türlü senaryoya hazırız’
DİPLOMASİ İNCE BİR SANATTIR: Diplomasi tıpkı siyaset gibi ince bir sanattır. Diplomasi tıpkı siyaset gibi akıl ister, birikim ister, öngörü ister. Basiret, feraset, stratejik sabır ister. Diplomasi birkaç hamle sonrasını değil; on hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir. Diplomaside sadece bugünü değil, yakın ve uzak geleceği de şimdiden planlamanız, çok iyi düşünüp kapsamlı analizler yapmanız icap eder. Kendi adımlarınızla birlikte rakiplerinizin hatta hasımlarınızın hamlelerini de dikkate almak her türlü senaryoya hazır olmak durumundasınız.
‘İnsanlık sınavından başımız dik çıktık’
İSABETLİ DAVRANDIK: Muhalefetin kışkırtmalarına rağmen Suriye krizinde ne kadar isabetli davrandığımızı hamdolsun bugün daha iyi görüyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi ölüme göndermeyerek, ne kadar büyük bir hayra vesile olduğumuzu bugün daha iyi anlıyoruz. Hem kardeşlik ve komşuluk görevimizi hakkıyla yerine getirdik hem de insanlık sınavından alnımız ak, başımız dik bir şekilde çıktık. İşte bugün Şam Büyükelçiliğimizi faaliyete geçiriyoruz. Suriye’nin yeniden imarı ve ayağı kaldırılmasında da tüm kesimleriyle Suriye halkının yanında olacağız.