Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Türkiye ile ilişkiler ve Suriye’deki gelişmeleri ele almak üzere Türkiye’ye geldi. Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Erdoğan ile Leyen görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, 2024’te AB ile temasların arttığını belirterek, “Temaslarda hep şunu ifade ettik, AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinledi. Görüşmelerimizin öncelikli gündemi aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım. Türkiye’nin AB ile işbirliğini kazan-kazan minvalinde ve karşılıklı saygı temelinde ilerletebiliriz. Bu minvalde Sayın Başkanın da yakın işbirliğine ve diyaloğa değer verdiğini memnuniyetle müşahede ettim.
‘Suriye ayağa kalkmalı’
Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm. 61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.”Suriye’nin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerektiğini de vurgulayan Erdoğan, “Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” dedi. Erdoğan, bölgenin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer olmadığını belirtti.
‘Destek artmalı’
Erdoğan, “13 yıllık bu insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz” diye konuştu.Leyen’e “İsrail’in Gazze’deki mezalimi ile bölgedeki saldırganlığına artık bir son verilmesi gerektiğini” de aktardığını söyleyen Erdoğan,“Avrupalı dostlarımızın, Netanyahu hükümetine baskı yapması gerektiğini vurguladım” dedi.
Görüşme trafiği
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Külliye’de Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile bir araya geldi. Erdoğan, görüşmede “Toprak bütünlüğünün korunması için Suriye halkı ve yönetiminin yanındayız. Suriye’nin yeniden imar sürecinde uluslararası toplum iş birliği yapmalı” mesajını verdi. Erdoğan, dün ayrıca Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile telefonda görüştü. Erdoğan, bugün de Lübnan Başbakanı Necip Mikati’yi kabul edecek.
‘Türkiye’nin endişesi giderilmeli’
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Suriye’de rejimin devrilmesi ile umutların yanı sıra risklerin de ortaya çıktığını belirtti. Leyen, AB’nin bu süreçte atacağı adımlara değinerek, en üst seviyedeki diplomatın Şam’a geri döneceğini vurguladı. Leyen, “Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle de Doğu Suriye’de DEAŞ’ın yeniden canlanması riski var. Bunun olmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi ve bunların karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda, tüm Suriyelilerin bütün azınlıklar dahil olmak üzere güvende olmasını sağlamak gerekiyor” dedi.
AB zirvesinden 4 beklentisini sıraladı
Erdoğan, Türkiye ile AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç olduğunu ifade ederken, “Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonunun da gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak Birlik Zirvesi’nde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-AB Zirvesi’ni yapmak suretiyle ilişkilerimizi, olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum” dedi.