16 Kasım 2024 – 1 Şubat 2025
Karen Holländer, kavramları keskin bir bakış açısıyla parçalara ayırıp, bunları kendine özgü bir mizah dokunuşuyla ekrana taşıyor ve bunların sıradanlığa kaymasını nasıl önleyeceğini biliyor.
Günlük Yaşamın Geometrisi 1 adlı destekli ağaç yeni çalışma döngüsüne ismini veriyor. Zımni x-y diyagramında yer alan matematiksel bağlantı, izleyiciye pek açık gelmiyor. Karen Holländer, gökyüzüne doğru çok yükseğe çıkan ağaçların tamamen devrilmesini önlemek için desteklenmesi gerektiğini mi ima ediyor? Neyse ki, sadece inancın gizemi değil, aynı zamanda bizi her zaman sanatsal yaratımla bilinçli bir şekilde meşgul olmaya davet eden sanatın gizemi de var.
Sergilenen heykel çalışmalarında su birikintileri ilham verici bir rol oynuyor; yağmur hayvanlarının çalışma döngüsünde su birikintileri yataydan dikeye yükseltiliyor ve bir kaide üzerine yerleştiriliyor. Tuval ve küçük ölçekli heykellerin bir karışımı olan Swifts adlı bir diğer bireysel çalışmada, elastik hareketli çubuklara sabitlenmiş kuşlar, ön taraftaki koyu arka planı terk ediyor ve arkadaki beyaz arka planın üzerinde süzülüyor veya sallanıyor.
Ama tuvale geri dönelim: Onun oyma kanoları, hayali ayna eksenlerinin gerçekten tanınabilir olmadığı, çok daha geometrik bir şekilde inşa edilmiştir. Ama aksesuarlar, kökler, destekleyici çerçeveler – bunlar geometrik yapıdadır. Ve sonra yeşillikler var, çiçek denizi; gövdenin etrafına dizilmiş – ancak, yaprakları ve çiçekleri dallardan süpüren rüzgarın, geometrinin arkasındaki güç olması muhtemeldir. Elbette ağaç tepeleri de gölgeler oluşturuyor; Karen Holländer’in çalışmalarında ise gölgeler renkli ve orijinalleriyle aynı değil; ancak özellikle gökyüzündeki bulutlar çok az ışık huzmesinin geçmesine izin verdiğinde güneş ışınlarının nereden geldiğini bilmiyoruz.
Yavrular da ışıkla oynayan bir diğer güçlü imge temasıdır. Doğru konumlandırılmış ışık kaynağıyla geniş gölgeler oluşturan küçük bitki, bu cücenin yavaş yavaş büyüdüğünde nasıl bir hale gelebileceğine dair fikir veriyor. Gölge ilk bakışta hoş bir turkuaz pastel tonunda olmasına rağmen, yine de az çok tehditkar görünüyor.
Karen Holländer’in son döngüsünde ise açık gözlem gücü ve değişen bakış açısıyla, bizi daha bilinçli görmeye davet ediyor. Ve böylece Karen Holländer, gündelik olanı görünür kılmada bir kez daha öncü rolünü üstleniyor.