Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi’nde “2024 sonuçlarını değerlendirme, 2025 yılına bakış” konulu bir toplantı düzenledi. “Zorluklar yaşıyoruz ama bu program doğru program, biz de sabırla sonuçlarını bekliyoruz” dedi. 2024 yılında programın sonuç vermeye başladığını ve devamının geleceğini; OVP’ye göre sapmalar olsa da istikametin doğru yönde ilerlediğini belirten Yılmaz, başta enflasyon, büyüme ve istihdam olmak üzere birçok alanda olumlu yönde gelişmelerin süreceğini kaydetti. Türkiye’nin dolar ve altın rezervlerini artırdığına da değinen Yılmaz, “Riskleri azalttık, temeli sağlamlaştırdık. Bu çok önemli gelişme” diye konuştu.
En düşük emekli maaşı
En düşük emekli maaşı düzenlemesinin ilk defa 2019’da gerçekleştiğine işaret eden Yılmaz, “Burada diğer ücretler artarken en düşük maaşı olduğu gibi tutmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Kanuni düzenleme gündeme gelecek. Grubumuzla bir çalışma yapıp bunu Meclis gündemine taşıyacağız. Ocak ayı içinde bu gerçekleşecektir diye düşünüyorum” dedi. Bu düzenleme olmaz ise kök ücreti 10 bin 800 liranın altında olanlar 12 bin 500 lira alacak.
Refah payı ne olacak?
Memur ve emekliye refah payı verilip verilmeyeceğiyle ilgili soru üzerine Yılmaz, “Asgari ücret artış oranıyla emekliye artış oranını mukayese doğru olmaz. Çünkü birisi bir yıllık bir süreçle ilgili, perspektifle ilgili bir artış, diğeri 6 aylık, yani emekli ve memur artışı biliyorsunuz 6 aylık yapılıyor. Temmuzda tekrar bu artışlar yenilenecek” diye konuştu.
Asgari ücrete ara zam gelecek mi?
SGK kayıtlarına göre asgari ücretli sayısının 6.7 milyon olduğunu belirten Cevdet Yılmaz, “Net asgari ücretin dolar karşılığı çok tartışılıyor biliyorsunuz. Asgari ücret 2002’de 114 dolar, 2024 yılında ise 519 dolar idi, 2025’teki son güncel artışla 627 doların üzerine çıkmış durumda. Şu anki asgari ücret seviyemiz Rusya, Romanya, Bulgaristan Meksika, Brezilya’nın, Güney Afrika’nın, Endonezya’nın, Çin, Mısır ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin üzerinde. Cumhurbaşkanımız ‘Enflasyonda ciddi bir sapma olursa yeniden elbette bunları değerlendiririz’ dedi. Biz ciddi bir sapma olmayacağına inanıyoruz, politikalarımızı o çerçevede sürdürüyoruz. Önemli olan enflasyonu dizginleyip, düşürüp, somut, reel satın alma gücünde artış sağlamak” diye konuştu.
Göstergeler pozitif yönde
2024 yılındaki çalışmalar ve ekonomik görünümle ilgili bilgi veren Yılmaz, 2025 yılına yönelik hedeflere de değindi. Orta Vadeli Program’a (OVP) özel parantez açan Yılmaz, programın 2024 yılında sonuç vermeye başladığını ve bu yıl devamının geleceğini söyledi. Başta enflasyon, büyüme ve istihdam olmak üzere birçok alanda olumlu yönde gelişmelerin süreceğini kaydeden Yılmaz, “Riskleri azalttık, temeli sağlamlaştırdık. Bu çok önemli gelişme” dedi.
Enflasyona dikkat çeken Yılmaz, “Başından itibaren ‘3 dönem olacak’ dedik, bir geçiş dönemi, bir dezenflasyon dönemi, bir de kalıcı fiyat istikrarı dönemi dedik. Geçiş dönemi Haziran 2024 itibarıyla tamamlandı” dedi. Öngörülen takvim çerçevesinde dezenflasyon sürecinin başladığına işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti: “Enflasyonda haziran ayından aralıka kadar 31 puan civarında bir düşüş oldu. Bu yıl enflasyonu geçen yılki kadar konuşmayacağız. 2026 sonu OVP öngörümüz tek hane.”
Dengeli büyüme dönemine girildi
İç tüketimden ziyade dış talep destekli bir büyüme sürecine girildiğine yani ‘dengeli büyüme’ döneminin başladığına işaret eden Yılmaz, “Bu da yine OVP’de öngörülen bir gelişme” diye konuştu. 2024 yılı büyümesiyle ilgili de öngörülerini paylaşan Yılmaz, “OVP’deki yüzde 3.5, 2025’te ise yüzde 4 civarı büyüme öngörülüyor. 2024 sonunda milli gelirin 1.3 trilyon dolara, kişi başı gelirin de 15 bin 500 dolara ulaşmasını bekliyoruz. Hollanda’dan sonra 17’inci büyük ekonomiyiz. Satın alma gücüne göre kişi başına gelirde Avrupa Birliği ile fark önemli oranda kapandı” ifadesini kullandı.
Sosyal konut için yeni model
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, özellikle metropollerden başlamak üzere sosyal konut üretiminin artırılacağına dikkat çekti. Yılmaz bu konuda şu detayları verdi: “Deprem yükümüz azaldıkça bütün gücümüzle sosyal konut üretimini arttıracağız. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mız bu anlamda bazı hazırlıklar yapıyor. Hane başına düşen nüfus 3 küsur. Dolayısıyla daha uygun ölçeklerde, daha düşük maliyetle, enerjiyi verimli kullanan, afetlere karşı dayanıklı, çok yönlü politikalarımızı da yansıtan, ama aynı zamanda fonksiyonel bir sosyal konut anlayışıyla kitlesel üretimi öngören yine bir hazırlığımız var. Dolayısıyla sosyal konut meselesine önümüzdeki dönemde çok daha büyük ağırlık vereceğiz.”
Bütçede deprem etkisi
2023’te gerçekleşen depremlerin finansal olarak asıl etkisini 2024 yılında gördüklerini ifade eden Cevdet Yılmaz, “2024’te 1 trilyon liranın üzerinde kaynak ayrıldı. Bir önceki yıl 2023’te de yine 960 milyarı aşan bir rakam vardı. Topladığınızda, bugünkü değere getirdiğinizde 2.6 trilyon civarında bir ödenek ayırdık deprem harcamaları için. Bunu hariç tuttuğunuzda aslında çok daha olumlu bir durumdayız. 2023’te bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 6.4 tahminine rağmen 5.2 oldu. Deprem harcamasını çıkardığımızda 1.6’ya düşüyor. Deprem hariç baktığınızda 2024’te de yüzde 2.5 civarındayız. Depremin harcamalarında bu sene inşallah kırılma senemiz, bu yılın ortalarına doğru büyük oranda yükümüz hafifleyecek.”
İşçi çıkarmayanlara 2 bin 500 TL destek
Asgari ücret kararıyla birlikte 700 lira olan asgari ücret desteğinin 1000 liraya çıktığını hatırlatan Yılmaz, emek yoğun işletmelere (tekstil, konfeksiyon, deri, mobilya gibi) çalışan başına 2 bin 500liraya kadar istihdam katkısı vereceklerini söyledi. Yılmaz, “Amacımız bu işletmelerdeki istihdamı korumak. Destekler KOSGEB kanalıyla ulaştırılacak” diye konuştu.
Faiz indirimi sürecek mi?
Enflasyondaki ana eğilimin aşağı yönlü olduğunu söyleyen Yılmaz, ayrıcafaiz indirimlerinin mevduat faizlerine ocak itibarıyla daha fazla yansıyacağını düşündüklerini de ifade etti. Faiz indirimlerinin kredilere etkisiyle ilgili de Yılmaz, “Tüketici kredilerini cazip hale getirme gibi bir yaklaşımımız yok. Kredileri daha çok üretime, arza,istihdama, ihracata destek olacakanlayışla kurguluyoruz. Yüzde 2 kredi genişleme limiti yatırım için, ihracatçılar için geçerli değil” dedi.